Nosy Fox

Keloğlan Para Kazanıyor

Bir varmış, bir yokmuş. Vakti zamanında bir Keloğlan varmış. Annesinden başka kimsesi olmayan Keloğlan; Sabah akşam durmadan uyurmuş. Arada bir karnı acıkır, annesi ne verirse onu yer, sonra tekrar uyurmuş. Günlerden bir gün annesi, sırtını sıvazlayıp öğütlemiş:

Eğirdiğim yünlerin parasıyla pazara gidip bir eşek satın al. Sonrada ormana gidip odun topla, eşeğe yükleyip eve getir. Kış geliyor, odun gerekli.

Bunun üzerine Keloğlan, ıkına sıkıla parayı almış ve pazarın yolunu tutmuş. Aramış, taramış, sonunda kendine uygun bir eşek bulmuş. Kulakları düşük, gözleri sönük, bacakları bükük, ayakta uyuyan bir eşek. Bu eşeği satın alıp, ormanın yolunu tutmuş. Ne kadar yaş odun varsa toplayıp eşeğe yüklemiş. Sonrada eşeğe seslenmiş:

Haydi, eve kadar yarışalım! Kim önce varırsa, kümesteki yumurtaları o yer.

Keloğlan ardına bakmadan koşmaya başlamış. Derelerden atlamış, yokuş aşağı yuvarlanmış, soluk soluğa eve ulaşmış. Arkasına bir bakmış ki; Eşek yok. Yarışı kazandım! diye bağırıp, hemen kümesteki yumurtaları toplamış. Bir güzel pişirip yemiş. Sonrada oturmuş eşeği beklemiş.

Eşeğin gelmediğini görünce aramaya çıkmış. Şurası burası derken, yaş odunları yüklediği yerde eşeği bulmuş. Zavallı eşek ağır yükün altında can verip orada kalmış. Keloğlan telaşla eve koşmuş, olanları annesine anlatmış. Artık annesinin de sabrı tükenmiş, kadıncağız başlamış bağırmaya:

Git, gözüme görünme! Para kazanmadan da bu eve gelme.

Bunun üzerine Keloğlan düşmüş yollara. Az gitmiş, uz gitmiş sonunda bir çiftliğe rastlamış. Çiftliğin sahibi karı kocanın yanında karın tokluğuna çalışmaya başlamış.

Günlerden bir gün, çiftliğin sahibi adam, eşeğine buğdayları yükleyip değirmene gitmiş. Bunu fırsat bilen karısı, hemen eve sevgilisini çağırmış. Adam çok aç olduğundan, kadın ocağa yağı koyup kümese yumurta almaya gitmiş. Adam da yemek pişene kadar odanın bir köşesine yaslanıp uyumaya başlamış.

Olan bitenleri bitişik odadan izleyen Keloğlan, sessizce odaya girmiş, ocaktaki kızgın yağı alıp adamın açık olan ağzından boğazına kadar boşaltmış. Adam, hık mık deyip olduğu yerde ölüvermiş. Keloğlan da tekrar gizlendiği odaya gitmiş.

Bir süre sonra kadın gelmiş, adamı o halde görünce şaşırmış, korkmuş. Odanın içinde dönüp durmaya başlamış. Düşünmüş, taşınmış, sonunda Keoğlan’ı çağırmış:

Aman Keloğlan, bak burada bir adam ölüp kalmış. Ne yapalım, ne edelim? Bir çare bul!

Keloğlan gülerek kadına yanıt vermiş:

Sen hem adamı öldür, hem de çare ara. Ben de gidip kocana haber vermez miyim?

Kadın bakmış olacak gibi değil, başlamış yalvarmaya. Ne kadar altını akçesi varsa getirmiş, Keloğlan’a vermiş.

Bunun üzerine Keloğlan, ölüyü sırtladığı gibi ahıra götürmüş, bir yere oturtmuş. Kendisi de kuytu bir yere saklanmış.

Çiftliğin sahibi adam akşama doğru değirmenden dönmüş. Eşeğini ahıra bağlarken ölüyü görmüş. Hemen Keloğlan’ı çağırmış:

Aman Keloğlan, burada bir ölü var. Ne yapalım, ne edelim, nereye atalım?

Keloğlan yine gülerek adama yanıt vermiş:

Sen hem adamı öldür, hem de aman Keloğlan ne yapalım, ne edelim de öyle mi? Ben de gidip muhtara haber vermez miyim?

Şaşkın adam ne yapsın? Başlamış Keloğlan’a yalvarmaya. Ne kadar altını, akçesi varsa gitmiş getirmiş, Keloğlan’a vermiş.

Bunun üzerine Keloğlan, ölüyü adamın eşeğine yükleyip çiftlikten ayrılmış. Az gitmiş, uz gitmiş sonunda bir karpuz tarlasına rastlamış. Eşeği de, ölüyü de tarlaya sokmuş. Eşeği gören tarlanın sahibi telaşla koşmuş gelmiş. Elindeki sopayı eşeğe fırlatınca, eşek ürkmüş, sırtındaki ölüyü yere atmış. Bu sırada, olup bitenleri bir kenarda izleyen Keoğlan, hemen ortaya çıkmış ve feryadı koparmış. Ağlayarak yerde yatan ölüye sarılmış:

Ah babacığım! Seni kim öldürdü?

Tarlanın sahibi şaşırmış kalmış, yerde yatan adamı kendisinin öldürdüğünü düşünmüş.

Aman Keloğlan, kimselere söyleme, ne istersen veririm.

deyip, ne kadar parası varsa Keloğlan’a vermiş. Keloğlan’da ölü adamı tekrar eşeğe yüklemiş, bir mezarlığın kenarında bırakıp evinin yolunu tutmuş.

Annesinin evine döndüğünde, artık miskinlikten vazgeçmiş. Aldığı paralarla; Eşek, inek, koyun, tavuk almış. Ahırı tam takır doldurmuş. Sonrada tarla, bağ, bahçe alıp bir güzel ekmiş. Annesiyle birlikte, mutlu mesut yaşamaya devam etmiş.

Alışveriş Sepeti

close
error: